Kelime anlamıyla holistik bütüncül manasına, hekim de hakim manasına gelmektedir. Eski tıp alimleri gibi insan sağlığına bakarken, doğadan ilham alıp matematik, fizik, astronomi ; müzik, resim, felsefe gibi birçok bakış açısına hakim olan ve bunları bütünleştirme kabiliyetine sahip teşhis ve tedavide tıp yaklaşımını bilimsel ve sanatsal açıdan gösterebilen hekimlerdir.
Bütüncül tıp bizlere bilinen tıp tarihinin 19. yüzyılda başlamadığını, köklerinin çok daha eskilere dayandığını anlatmaktadır.
Günümüzde tanımlanan geleneksel tamamlayıcı alternatif tıp yaklaşımının,içinde bulunan tüm teşhis ve tedavi methodlarının, olması gereken bir süper vizyonla seçilip, hastalığa değil hastaya özel bir şekilde uygulanmasıdır. Burada varmaya çalıştığımız nokta geleneksel tıbbı günümüz koşullarında güncellemek ve sadeleştirmektir.
Şimdi 20.yüzyılda başlayan ve günümüze kadar gelmiş olan bilimsel-kanıta dayalı tıptan (evidence based medicine) bahsedelim. Bu yaklaşımda hekimin fiziksel muayenesini takiben istediği biyokimyasal laboratuvar testleri, EEG EMG ve EKG gibi elektrofizyolojik bulgularla, MR, USG, BT ve PET gibi görüntüleme methodlarıyla teşhis koyma gayreti vardır.
Bu teşhis konduktan sonra tedavi rehberlerinde yazan uygulamalar yapılır.Bu düz mantık her hastalığın bir tedavi algoritması olduğunu kabul eder. Burada kanımızca atlanılan ya da tam olarak anlaşılamayan ve her tıp öğrencisine başlangıçta öğretilen cümle hastalık yoktur hasta vardır. Fakat kanıta dayalı tıbbın getirdiği teşhis ve tedavi algoritması adeta bu cümleyi unutturur. Bizler kanıta dayalı tıbbı reddetmeden ve bu kanıtların çokluğu ile zihnimizi yormadan bazı artıları buna ekleyerek, holistik dediğimiz tıbbın getirdiği bütünleyen yaklaşım mantığını anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Bahsettiğimiz bu artılar sadece geleneksel tıp dediğimiz kadim tıp ile sınırlı kalmayacaktır. Çünkü gelişen endüstri ve sanayi devrimi eski tıpçıların ilham aldığı doğayı değiştirmiş, adeta mutasyona uğratmıştır. Bu değişen doğada yaşayan ve onun bir parçası olan insanın değişmemesi mümkün değildir. Yani ne sadece geleneksel tıp ne de bilimsel batı tıbbı tek başına teşhis ve tedavide etkili olamamaktadır.
Biz tıp doktorlarının yapması gereken, hastalığın sebeplerini tarafsız ve çok dikkatli bir biçimde analiz etmek ve tedavide doğu ve batı tıbbı yaklaşımını sentezlemektir. Ben doktor E. Hakan Eraltan ve eşim kimyager Mürüvvet Eraltan holistik hekim sağlık eğitimi ve turizm ticaret A.ş yi kurarken hem hekimlere hem de halkımıza eğer kabul ederlerse bu konuda rehberlik etmeyi hedef aldık.